Gazete ve dergilerde yayınlanan ilk ‘çizgi bantlar’dan günümüzdeki çizgi romanlara gelinceye dek kendi hayran kitlesini de yarattı çizgi roman. Resim, heykel, mimari, dans, şiir, müzik ve sinemadan sonra 8. sanat olarak adlandıranlar oldu onu. Çizginin gücü, sürükleyici bir hikâye, konuşma balonları ve ses efektleriyle kendine has bir dünyası var çizgi romanların.
Hikâyenin başlangıcı 1896 yılına, Joseph Pulitzer’in World isimli gazetesinin tirajlarını arttırmak istemesine uzanıyor. Richard Fenton Outcalt’in bu gazetedeki «The Yellow Kids (Sarı Çocuk)» bandı çizgi romanın ilk örneği olarak gösteriliyor. 60’lı yılların başında Marvel'in yayın yönetmeni Stanley Lieber, Jack Kirby ile farklı bir süper kahraman evreni kurmaya girişiyor.
80’lerde çocuk olmakla özdeşleşen nice çizgi roman kahramanı çıkıyor ortaya Teks Willer, Tommiks, Zagor, Alaska, Ken Parker, Çelik Bilek, Canon… Superman, Örümcek Adam, Ironman gibi kahramanlar hasılat rekorları kıran sinema filmlerine de dönüştü.
Bugün ise dijital çağ ve teknolojinin gelişimi çizgi romanları kağıdın ve kalemin sınırlarından kurtarmış durumda. Sen de sever misin çizgi romanları?
Çizgi romanların süper kahramanlarına onların evrenlerini yaratan çizerlere, çizgili hayatla gerçek hayatın arasındaki köprülere dair ne varsa paylaş bizimle!
